Bazen bir olumlu ya da olumsuz olay duyarız. Onu birilerinin tercihi ile özdeşleştiririz. Kendi seçimi deriz. Aslında işaret etmek istediğimiz şahısın, bir sandık seçiminden geçmeden var olan sonuca ulaştığıdır. Çünkü o tercih ya da seçim yüreğinin ve mantığının birleştiği tek nokta olarak algılanır.
Bu olgu bir doğru ya da yanılgı olabiliyor. Bütün mesele o davranışın var olan yaşam içinde ne denli onaylanır olmasıdır. Dünyanın her yerinde doğrunun ölçüsü yanlıştır. Yanlışlar olmazsa doğruyu seçemeyiz. İşte bu nedenledir ki insanın ölçüsü toplum deriz. Çünkü toplumun sınama yanılma yolu ile asırlara varan deneyimleri, doğru ve yanlışı şekillendirmiştir. O nedenle tercih ya da seçim insanlar tarafından tüm bu nedenler doğrultusunda yapılır.
Tolumun aksayan yönlerinde kimse yer almak istemez. Ama yöneten ve yönetilen aynı kulvarda ise, doğru seçim şansa kalır. Seçimlerde demokrasi ve özgürlük söylemleri sık duyulur. Ancak iktidar söz konusu olduğu zaman, bazen adalet terazisinin şakulü farklı esneye bilir.
Her şey insan refahı için yapılır. Refah seviyesi yükselmiş bir toplum geri dönüş istemez. Geçmişle gelecek arasında sıkışan medeniyet büyük sancılar çeker. Toplumlar yüz yıllık bir süreç içinde şekillenir. Yönetim biçimlerini oluşturur.
İnsan hak ve hürriyetleri öne çıkar. Devletleşen toplumda yönetim arzusu ortaya çıkar. Yönetilenlerde ise hizmet alama isteği doğar. İnsanlar partilerde, partiler de bloklarda birleşir. Oysa tek amaç tolumu daha iyi yönetmektir.
Toplum huzur ve refahı yöneten ve yönetilen ilişkilerinden geçer. Her toplum en adil şekilde ve refah seviyesi yüksek olarak yaşamak ister. Bizler seçimi hizmet odaklı algılamalıyız. Tercihimizle oylarımızdan gelen gücümüzü yaşadığımız bölgenin bayındırlığına yönelik kullanmalıyız.
31 Mart 2019 seçimi tüm ülkemize hayırlı olsun.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.