Yazar: Nuray Yılmaz

  • SEVGİ

    Yüzyıllardır sevgiyi yansıtan şiirler yazılmış, besteler yapılmış, sanat eserlerinde yer almıştır. Çünkü sevgi nereden ve kimden gelirse gelsin yüreğin yansımasıdır. Çünkü sevgiyi yüreğinde taşıyanlar ancak karşısındakine bunu yansıtır. Sevgi sadece bir güne sığdırılmamalı, her koşulda hissedilmelidir.

    Sevgi hiç bitmeyecek sonsuz duygulardandır. İnsanın yüreğinden gelerek birine sevdalanması, kalp atışlarını hızlanmasına neden olan tepki, yüreğinin sevgiyle buluşmasıdır. Seven kalbini dizginleyemez ve kaip ritmi artmıştır.
    Sevginin getirdiği mutluluk bazen acıya dönüşürse bile sevgi hiç bitmez .Herzaman var olan bir duygudur.

    Hayatta mutlu olmanın türlü yolları vardır. Herşeyi mutlu olmak için yaparız .Sevgi acısıyla, tatlısıyla bizlere sonsuz duygular yaşatır. Kabul edemesekte sevginin bizlere yaşattığı üzüntü ile güçlenir, mutluluğu ile sarhoş oluruz.

    Sevmek sadece bir sevgiliye duyulan duygu değildir. Anneye, babaya, kardeşe, arkadaşınıza duyduğunuz sevgide güzeldir. Sevginin bedeli yoktur, bedeli olmayan bir hazinedir. Herşeyi paranızla satın alırsınız, ama sevgiyi satın alamayacağınız tek duygudur. İnsanın temel ihtiyacı olan sevgiyi kimse satın alamaz. Daha mutlu bir dünyada yaşamak istiyorsak birbirimizi sevelim. Doğayı, hayvanları sevelim. Kin ve nefret yerine sevgi dağıtalım. Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Covitden dolayı sağlığımız tehdit altında. Milyonlarca insan hayatını kaybetti. Belki sevdiklerimiz şu anda yaşama tutunmaya çalışıyor. Bu zor günlerde tek panzehir ”SEVGİ” çünkü sevginin getirdiği mutluluk ve güzellikler dünyayı kurtarır. Siz de sevin ve sevilin. 14 şubat sevgililer gününüz kutlu olsun.

    Çok sevdiğim nostaljik şarkı, ne de güzel çalıyor.

    Hayat sevince güzel, sevince tatlı günler.
    Bir kuşu, kelebeği, bir varlığı sevin yeter.

    Sevince kalbimizde ümitler çiçeklenir.
    Kötülükler kaybolur karanlığa gizlenir.
    Çok sevmeli herkesi sevgi ömrün neşesi,
    Dünyada en güzel şey kalpteki insan sevgisi

  • VARLIKLARI ARMAĞAN OLAN ANNELERLE

    Bugün anneler günü. Televizyonda, gazetelerde, internette, sokaklarda herkesin haftalardır söz ettiği gün. Gelin o zaman birde benim dediklerime kulak verin.

    Anne olmak daha doğrusu anne olabilmek çok kutsaldır. Her anne çocuk sahibi olabilir ama herkes ‘ANNE’ olamaz. Bunun örneklerini haberlerde yeteri kadar duyuyoruz. “Katil anne, çocuğunu aç bırakıp öldürdü!” “ Zalim anne, bebeğini çöp konteynere atıp gitti.” Daha neler neler.

    Gerçekten anne olabilmek çok zor ve birçok sorumluluk ister. Aslında bir ailede bütün yük anneler çeker. Yemek, temizlik, alışveriş, iş, güç her şey. Ama bir annenin en büyük sorumluluğu çocuğunun eğitimidir. Çünkü çocuklar ilk olarak anneyi örnek alır. Anne onlar için bir rolmodeldir. Anne sırdaştır, arkadaştır, candır. Asla unutulmayacak ve unutulmaması gerekilen bir varlıktır.

    Annelerin değerini sadece bir güne sığdırmayalım. Ve bırakın annesi olmayanları daha fazla yaralamayalım.

    Öncelikle anne kelimesini hak eden ve bütün melek annelerin anneler gününü kutluyorum. Bu dünyadan göçüp giden annelere de Allah’tan rahmet diliyorum. Umarım arkalarından dua edecek ve onları hep anacak kadar hayırlı evlatlar yetiştirmişlerdir.

    VARLIKLARI ARMAĞAN ANNELERİMİZE

     

  • CORONA (KORONA VIRÜSÜ İLE SAVAŞ

    Çin’de başlayıp Dünyayı saran ve en son olarak da Türkiye’de tespit edilen Korona virüsü bir kesim vatandaşlar arasında panik havası oluştururken, aksine aynı Ülkede yaşayıp aynı havayı teneffüs eden diğer vatandaşlar arasında hiçte normal olmayan davranışlar sergiledi.

    Neydi o davranışlar?

    1)Allah’ın verdiği canı Allah alır!

    2)Zaten Ülke olarak virüslüyüz Korona Virüsü de ne ki!

    3)Korona virüsünü tanımıyorum!

    4)Kimse sokağa çıkmamı engelleyemez!

    5)Ben Korona Virüsünün ciddiyetine inanmıyorum!

    6) Aman zaten bir gün ölmeyecek miyiz.

    Evet yukarıda saymış olduğum başlıklar ne yazık ki doğru, eksiği var fazlası yok Bu düşüncelere birde sosyal medya terörü eklenince Dünyayı tehdit eden Korona VIRÜSÜ İle baş etmek hiçte mümkün olmuyor. Halkın bilinçsizce yaklaşımı Virüsü daha çok tetikliyor “Sokağa çıkma evinde kal” sözü burada etkisiz hale getiriyor.

    Vatandaşı mecbur olmadıkları halde çıkmamaları konusunda uyarılar yapılırken kendi sağlıklarını tehdit eden Virüse karşı koymama çabalarında inatla sürdürüyorlar. İşte buda Ülkeyi önü

    ciddi bir sorunla karşı karşıya getiriyor.

    Vatandaşın gözü kulağı sağlık Balkanı Fehrettin Koca’ya çevrilmiş durumda Tüm sağlık kuruluşları Virüsle cebelleşirken Sosyal Medyada dolaşan kirli bilgiler, halkın daha çok paniğe kapılmasını sağlıyor.

    “VİRÜSÜN EKONOMİYE ETKİL ERİ”

    Ekonomi bakanı Berat Albayrak İMFLIK bir durum yok dese de, makul taleplere gerekli adımı attınız

    açıklamasında sözlerine ekledi. Korona Virüsü nedeniyle birçok cafe ve restaurant kepenk kapattı. Birçok sektör bankalara giderek kredi talebinde bulundu. Yeni kredilerin nasıl şekillendirileceği henüz netlik kazanmazken küçük esnaf ve Firmaların nasıl toparlanacağı merak konusu.

    TÜRKİYE’DE KORONA VİRÜSÜ SESSİZLIĞİ HÂKİM ”

    Korona Virüsü Türkiye’de „Restoranlar „Düğün ve Nikâh salonları, gece Kulüpleri, Maçlar spor aktiviteleri, Belediyelerin Kültürel etkinlikleri sözün kısası vatandaşı tehdit eden tüm toplumsal etkinlikler iptal oldu. Bu kararın sonucunda Türkiye Korona sessizliği ile karşı karşıya kaldı. Bana göre çokta iyi oldu Ülke olarak alınan tedbirler Korona Virüsü gerçeğini hatırlattı ve vatandaşlar işin ciddiyetini anlamış oldu. Ülke olarak bunu da atlatacağız inşallah yapmamız gereken (SABIR, HUYÊN OLMAK, SAKİN VE SAĞDUYU, VİRÜSÜN CİDDİYETİNİ

    ANLAMAK, GEREKMEDİĞİ SÜRECE EVDE KALMAK)

    Sağlıklı günler Saygılarımla

  • Çanakkale Zaferi Varoluştur

    Çanakkale Zaferi destansı bir diriliştir.
    Kimsenin kimseyi hor görmeden, kimsenin diline, dinine, mezhebine, fikrine bakılmaksızın sadece bir olmak, birlik olmanın tarihidir Çanakkale.
    Nene Hatunların ,Fatma bacıların, evlatlarının, anaların, babaların ruhunda vatan sevgisi dolu hür vicdanın sesidir Çanakkale.
    Yüzbinlerce mehmetçiğin son vedası, anaların son çığlığı, sevgilinin son bakışıdır Çanakkale.
    Çanakkale Zaferiyle ilgili çok şeyler söylendi, çok kitaplar yazıldı, Çanakkale Ruhunu yansıtan çok cümleler sarfedildi. Biri vardıki, onun tek bir cümlesi Çanakkaleyi anlatan ve özetleyen en önemli sözdür.
    GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ ”
    İşte bu cümle aslında Çanakkale’yi anlatan, yaşatan ve yaşayan en derin sözdür. Ne analar ağlad, ne babalar sızlad, sevgililer bağrına taş bastı. Çocuklar kundakta sessizdi, çünkü bir oluş, birlik oluş, birlikte varoluştu Çanakkale.
    Çanakkale Destanını bizlere yaşatan, bizlere bu vatanı canları pahasına armağan eden, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşları, Mehmetçiklerimiz, analara, bacıları minnet ve saygıyla anıyorum.
    Ruhları Şad olsun. Saygılarımla