Ocak ayı Cumhuriyet tarihinde çok önemli olaylara sahne olmuştur. Demokrasinin mihenk taşları olan çok değerli yazar, gazeteci, siyasetçi ve sanatçılar katledildiği halde, aradan yıllar geçmesine rağmen çoğuğunun faili bulunamadı.
Ünlü Gazeteci – Yazar Uğur Mumcu da ne yazık ki ölümünün üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen hala katil ya da katilleri bulunamadı. Objektif bir gözle baktığımız zaman ülkemizde bir türlü bulunamayan karanlık güçlerin tetikçileri, bu ülke için utanç vericidir.
Dünyanın çeşitli yerlerinde demokrasi, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi veriliyor. Bu yolda haksızlıklar, savaşlar ve göçler önlenemez durumda. Bütün bu kargaşanın içinde ülkemizde başlatılan çözüm süreci, toplum beklentilerini ve yeniden yapılanma sürecini beraberinde getiriyor.
Bu süreçte en etkin olgu 2015 haziran seçimidir. Genel seçimin getireceği meclis aritmetiği, önümüzdeki uzun yılları yakından ilgilendirecektir. Görünürde olmayan ama icraatta sürdürülen yarı başkanlık sistemi, ilerde düşünülen Anayasa çalışmaları ile gün ışığına çıkacak. Anayasanın kısmen ya da tamamen değiştirilmesi bu seçimin sonucunda oluşacak milletvekili çoğunluğuna endeksleniyor.
Eğer bir parti seçime girip, barajı aşamazsa, seçim sistemimize göre o bölgede oyların çoğunluğunu alan parti bölge milletvekillerinin tamamına yakın almış olur. Bu da o partiye Anayasa değiştirme imkanı sağlayacak. Bu olasılık olmasa bile farklı ittifaklarla benzer uygulamalara gitme ihtimali yüksektir.
Uygulanmak istenen yönetim modeli ,Osmanlı imparatorluğu döneminde hüküm süren eyalet sistemidir. Osmanlı bir tebaa imparatorluğuydu. İçinde inanç ve alt kimliklere dayalı birçok farklı yapılar vardı. Bugün toplumun önüne konulan yönetim modeli bu düşünceyi çağrıştırıyor.
O nedenle 4 ay sonra yapılacak genel seçim, toplumsal açıdan önemli tercihleri içinde barındırıyor. 2023 diye sunulan yeni yapıyı 2015 Haziran seçimi belirleyecek.
Latest posts by M. Selim Akdoğan
(see all)