Seçimler demokrasi ve insan haklarından doğan tercihlerin uygulamasıdır. Seçim bir ekip işidir. Seçime katılan siyasi partilerin bütün bileşenleri ile çalışması, başarılı sonuçlar getirir. Seçim, siyasi partiler arasında hizmete yönelik kıran kırana geçen bir yarıştır.
Bu nedenle partiler arasındaki söz düellosu ve suçlamalar çoğu zaman amacını aşacak durumlara varabiliyor. Seçimde başarı sağlamak kolektif bir çalışmadan geçer. Eğer farklı ekip ve guruplarla tabana yayılan tanıtım ve irtibat kolları geliştirilemiyorsa, sonucu hüsran olur. Sizinle bu yola çıkan insanları yanınızda tutmalısınız. “Küçük olsun benim olsun” mantığı size başarı getirmez.
İşin özü, yaşadığımız kent ve beldeye hizmet vermektir. O nedenle bu hizmet yarışı sonunda yöneteceğimiz tüm vatandaşlarımızla eşit, adil ve ötekileştirmeden kadrolarımızı oluşturmalıyız.
Seçimi kazanıp kendi saltanatını kuran, kazandığı kurumun kadrolarını, hemşeri, akraba ve şürekâsından oluşturanlar, bu işin vebalını ödeyemezler.
Hizmetler, adalet, şeffaflık ve özveri ile yapılmalı. Hizmete kişisel ya da taraftar koruma, kollama, rüşvet ve irtikâp olursa, adaletten, dürüstlükten, şeffaflıktan söz edilemez. Partiler seçimi kazanma adın farklı bölgelerden adaylar getirebilirler. Ama bu seçimi kazanan adayın bölge dışından kuruma hemşeri ve çıkar gruplarını yerleştirme hakkını vermez. İlkeli yönetimde, yöneticiler seçmen bölgesinden seçilir.
Torun, tosun, hatır, gönül kadroları sizin itibarınızı sıfırlar. Bunun bariz örneklerini görüyoruz. Bu durumlarda edindiklerini korumak için kişiliğinize sığmayan ve tezat olan bir sürü yaklaşım ve çabalara girmek zorunda kalırsanız. Getirdiklerinizin gelişte ve gidişteki edindikleri mal varlık farklarını mutlak gözetmelisiniz. Sizin üstünüzden haksız kazanç sağlayanları adalete teslim etmelisiniz.
İnsanın en önemli değeri kişiliğidir. Onu korumak adına bir ömür boyu dürüst ve ilkeli davranırsınız. Ama birilerinin size dayattığı bazı haksızlıklara uyduğunuz zaman, artık kişiliğiniz yok hükmündedir.
Kartal’a gelince seçimi alacaksınız ama yönetim ve protokoldan uzak duracaksın. Doğrusu bu da hiç etik olmayan, doğrulukla bağdaşmayan, bir fırsatçılıktan öte değildir. Yıllarınızı vardığınız bir yönetimden sonra sokağa çıktığınız zaman, birileri size sırtını dönüyorsa, orada oturup düşüneceksiniz. Yalnız kalıyorsanız, o yönetime getirdiklerinize ve onların size kaybettirdiklerine bakacaksınız.
Haksızlık yapıp, sırf hırsızınızı koruma adına, emek veren insanların feryadını kulak ardı ederseniz, unutmayın Allah mutlaka o haksızlığı sizden ya da sevdiklerinizden çıkarır. Allah kimsenin ahını kimsede bırakmaz.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.